
Nobel ödülü Alfred Nobel vakfının verdiği bir payedir .Alfred Nobel dinamiti bulan ve ilk patlatan bilim adamıdır, malum!İşte bu şahsın günahları affolsun, cennete girebilsin diye dünyaya etki eden(sözde müspet bir etkisi olan)kişilere kefaret ödüyorlar...Her göt bir gün basur olabilir sonunda nihayet bizden de o derece yağlı bi kıç cıktı tabi ki ...
2006 da Nobel edebiyat ödülü vermeye başlayalı 105 yıl olmuşken ve zaten dünyada 150 tane ülke(!)oldugu için nihayet sıra bize de geldi ve Oram Pamuk a da bir adet Nobel ve Nobel ödülünün bakım,koruma masrafları adına 1.36 milyon $ verildi.O da paranın 1 milyonuyla NevYorkta daire 2 bin $ la da ödülü koyacagı bir vitrin yaptırdı(zenginin parası zevzeklerin diline düşüyor işte))
Ve artık Nobelimiz yok demeyeceğiz ama yaklaşık 100-150 sene edebiyat(!)dalında yeni bir nobeli de unutun illa ki !!!Aferin Orhan Pamuka.Biliyor ki tüm rakiplerinin artık asla alamayacagı bişi elde etti .Tebrik ederiz bu mecradan!
Neyse bu Oval Yamuk bizler küçükene şöyle 80 lerde TRT de bir sohbet programına çıkmış özellikle kişiliği üzerine konuşmalar yapmıştı.Bu sohbette kendini kalabalıklardan yalıtarak,nasıl birey olduğunu işlemişti.O meşhur 2 ileri 1 geri nefes nefese konuşmasıyla günlük hayat ve yaşam siyaseti,politik duruşu üzerine, her konuda bir model olarak insanlıgını nasıl oluşturdugunu anlatmıştı.
"Ben topluma ve kolektivizmin sahip oldugu kazanımlara,bunun getirdiği akla ve bilince nefretimi her daim korurum koruyacağım.Çünkü sürünün içine aldığı bireyin özünü emerek var oldugunu ,kalabalığa uyumluluk sergilemenin kimliği nasıl sakat bıraktıgını iyi bilirim.Hatta herkesin benimle aynı düşüncelere sahip oldugu zaman geldiğinde bile ben bu kümenin dışına çıkar kendimi farklı ifade ederim.Beni taze tutan yaşam enerjisi kendi alanımı benim belirleme gayretimden kaynaklanıyor"demişti.
Yani sağ olsun,ben kimsenin yarasına işemem türünde bir manifestoydu.(özü,ruhu buydu)..
O vakitler Türkiye kalıbını kırarken hoş aromalara sahipti bu sözler.Çünkü Türkiyenin birey olmaya,bunu ögrenmeye ihtiyacı vardı.Kalabalıklar sadece çete olmaya sürüklüyordu insanları!!! Fakat sonra "özgürlük" başlığı altında herkes öyle bir ayrıştı ki tek ortak duygusu para olan bir ülke olduk .Çok geç farkettik;"özgürlük"kelimesi artık her şeyi sömüren güçlerin parolası oldu! ....
Nobele geri dönelim, işte bu Alfred yüzünden Nobel ödülü hep lanetli bi yana da sahiptir.Çünkü Alfred sayesinde insanlık daha şiddetli sorun çözme yöntemlerine kavuşmuştur.Onun bu cenabetliği yüzünden lanetlenen bu ödülün "fitil"lere gitmesi doğal akış halini almış."Ayrıklık tezi işleyen,dünyayı otonom bir yer yapmak misyonu edinen kişileri ve figürleri işaretlemek,onurlandırmak olmuş gizliden gizliye bu Nobel ödülleri.Çünkü dünya bölündükçe ayrılan her parçanın kendi özerkliğini korumak için silahlanması şart olacaktır.
Ayrıca zamanında Hemingway e Nobel verilmesi de bu iddiayı dogruluyor .O da kafi miktarda hiddetli ve patlayıcı bir maddeydi!
Yani bu ödüller patlama ve patlatma ihtimali olanlara (dinamit ve fitillere)veriliyor ve dolaylı olarak patlayıcı sektörüne canlılık kazandırıyor!
Diyorum ben...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder